Sevgili Gençler
“İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum Nevruz
Ne büyük söyle, ne çok söyle, yiğit işte gerek,
Lafı bol, karnı geniş soyları taklit etme.
Sözü sağlam, özü sağlam adam ol, ırkına çek.”
Derken rahmetli Akif, o gün Türk Milletinin içine sokulan tefrika ve nifak tohumlarına karşı Türkiye insanını, Türklük çatısı altına davet etmiştir. Türkiye irfanıyla şuurlanmış, inançlı, ahlaklı, bu topraklarda gelecek kaygısı gören ve bu kaygıyı her zaman vicdanında taşıyan bir neslin atiye nasıl bakması gerektiğini ve bu kutlu yolda neler yapabileceğini İstiklal mücadelemizde görmüştür.
Rahmetli Mehmet Akif, bazen bu gençliği ASIMIN NESLİ, bazense NEVRUZ olarak tasavvur etmiştir. Burada adı geçen ASIM sahabeye, NEVRUZ ise Türk’ün köklerine uzanır.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, ‘Ey Yükselen Yeni Nesil, Gelecek Sizindir. Cumhuriyeti Biz Kurduk, onu sonsuza kadar yaşatacak olan sizlersiniz’ derken, geleceğin yeni nesillerin ellerinde olduğunu işaret etmektedir.
Gençler,
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK hayatının hiçbir aşamasında statik, durağan yani yatuk bir Türk olmamıştır. Ömrü cephelerde, at sırtında geçmiştir. Muazzam bir devlet adamı, büyük bir komutandır.
Türk Milletinin bağrından çıkmış olan bu kutlu komutan, her karışı işgal edilmiş cennet vatanımızı, tekrar istiklaline kavuşturmak ve hürriyeti elinden alınmış Yüce Türk Milletini, şanlı mazisindeki gibi hür ve müstakil kılmak için hayranı olduğu milletiyle el ele vererek,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi muazzam bir devleti kurup, Yüce Türk Milletine ve bizimle aynı coğrafyayı paylaşan insanlarımıza emanet etmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye coğrafyasını yurt tutmuş her insanımızın devletidir. Bu devleti korumak hepimizin namus borcudur.
Sevgili Gençler,
Milletimizin adalet dağıttığı Turan Coğrafyasını bütün derinlikleriyle bilen, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK;
‘Arkadaşlar Gidip Toros Dağlarına bakınız, eğer orada bir tek Yörük Çadırı görürseniz ve o çadırda bir DUMAN tütüyor ise, biliniz ki, bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez’ derken, umudunu siz Yörük/Türkmen gençliğine bağlamıştır.
Yörük/Türkmen gençliği istikbalini sağda, solda aramamalıdır. Atalarımızın izinde, tarihimizin ışığında kendi geleceğinize yol açmalısınız. Aradığınız her şey Atatürk’ün deyimiyle, damarlarınızdaki asil kanda ve tarihimizde mevcuttur.
Bizler, Yörükler Derneğini kurarken öğretilmiş ideolojik saplantılardan uzak bir şekilde, aradığımızı mensubu olmaktan şeref duyduğumuz Yüce Türk Milletinin köklerinde ve tarihimizin derinliklerinde bulduk.
Çoğu insanın yol açmaya cesareti yoktur. Kolay bulduğu yoldan yürümek ister, kendisi bir yol açmaz. Bu anlamda Yörük/Türkmen Dernekleri atalarımızın izinde, tarihimizin ışığında bizleri bir bütün kılan kültürel değerlerimizi yaşatmak için, kendi derneklerimizi kurduk.
Derneklerimiz, Yörük/Türkmen davasını yani Türk Milletinin kültür değerlerini yaşatmak için, ellerinden gelen çalışmaları yapmaktadır.
Bu yolda, Antalya’da yaktığımız ‘ÇOBAN ATEŞİ’, milletimizin Turan Birliğine de ışık tutmaktadır.
Şunu çok iyi bilin ki, kendi değerlerinizi üreterek, genişleterek ve kendiniz olarak yola devam ederseniz başarılı olursunuz.
Dünün ibretlik güzellikleri ve tarihi başarısıyla bu günümüzü aydınlatalım, fakat yarına ışık tutacak olan bu günümüzü iyi değerlendirmeliyiz.
Unutulmamalıdır ki, yarının güneşi bugünden doğar.
Abdullah DUMAN