Tarihte kurulmuş şanlı Türk devlet bayraklarının manevi huzurunda, bu toprakların her karışına ilmek ilmek Türklüğü, nakış nakış İslam’ı işleyip yüzde yüz Türk yurdu olarak, bizlere emanet eden şanlı ecdadımızı, şehitlerimizi, gazilerimizi hayırla yâd ediyorum.
Şu gördüğünüz sıralı bayrakların temsil ettiği devletlerin hepsi, Türk kültürünün bir ürünüdür. Türklüğün son kalesi ve Ümmed-i Muhammed’in yegâne ümidi Türkiye Cumhuriyeti Devleti de, Türk kültürünün üzerine inşa edilmiş bir muhteşem devlettir. Kendiside bir Yörük olan, devletimizin kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bu vesileyle hayır ve minnetle anıyoruz.
Bu OCAK, tarihin ta ötesinden
Türkü söyler, Türkülerin sesinden
Yörüklerin meşalesinden
Türk’ün ocağının közü Yörükler
KARDEŞLERİM,
Ocağımızın közü ne zaman küllense, uykuya dalsak, içimizdeki ve dışımızdaki hainler milletimizin bekasına, devletimizin bütünlüğüne kast ediyorlar. Bu realite tarihi bir öğreti, tarihi bir tespittir.
BİN yıllık Anadolu maceramızın bize öğrettiği en temel gerçek şudur “bu topraklarda, ya büyük devlet, bütün millet olursunuz, yâda yok olursunuz”. Tarihin üzerinde yaşadığımız bu topraklar üzerindeki hükmü budur.
Bir milleti var eden en temel değeri kültürüdür. Devletimizi kaybetsek dahi, bugün yaşatmaya çalıştığımız kültür değerlerimiz, devletimizi bize geri verir.
Yörükler Derneği bu gerçekler ışığında kurulmuş kutlu bir ocaktır. Bu ocağın değerleriyle bezenmiş hiçbir kardeşimiz vatanına, milletine ve Ümmed-i Muhammed’e ihanet etmez, edemez, vicdanı el vermez.
Türk milleti adına 20. Yüzyılın sonlarına doğru yaktığımız “çoban ateşi”nin ve çağımızın en büyük kültürel deviniminin ne anlama geldiğini, 15 Temmuzda yaşadığımız acı bir gerçekle hep birlikte gördük.
Yörükler Derneği, kurulduğu günden buyana her zaman acili, mühime tercih etmiştir. İnandığı doğrulardan da hiçbir zaman taviz vermemiştir.
15 Temmuz hain kalkışmadan önce gittiğimiz bütün Yörük şölenlerinde, milletimizi yüksek sesle uyardık.
Yörükler derneğinin bu tavrına milli duruş, demokratik hassasiyet denir. En önemlisi de buna Yörük duruşu denir.
Bizim bu duruşumuzdan rahatsız olan bazı münafıklar, benim üzerimden Yörükler Derneğini, Yörükler Derneği üzerinden de sizleri yıpratmaya çalışıyorlar.
Yörükler derneğini sınırları çizilmiş ve üç beş kişinin ego tatminin hayat bulduğu bir STK gibi görmek ve böyle değerlendirmek cahilce bir düşüncedir.
Yörüklerin milli kültür sevdası bundan böyle bir dava, bir ülküdür.
Yörükler Derneği de, bu kutlu davanın ve milli kültür sevdamızın gönüllere dantelâ gibi işlendiği kutlu bir ocaktır.